Manda Sütüne Olan Aşırı Talep

Çorum’da manda sütüne olan aşırı talep

Çorum’da manda sütüne olan aşırı talep ve hayvan sayısının da az olması nedeniyle süt satışları 1 ay randevulu yapılıyor.


Çorum Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Aksungur, manda sütüne karşı Çorum’da yoğun bir talep olduğunu, sağlık açısından son derece faydalı olan bu ürünün kapışılırcasına satıldığını belirterek, talepleri karşılamakta zorluk çektiklerini, süt satışlarının 20 gün ya da 1 ay randevulu şekilde gerçekleştiğini söyledi.
5 yıl önce Çorum’da 20 bin manda bulunurken 2012 yılında bu rakamın 1500’e kadar düştüğünü belirten İhsan Aksungur, birliğin kurulmasıyla birlikte manda sayısının tekrar artırılmasını sağladıklarını, şu anda 2550 sayısına ulaştıklarını söyledi. 900 anaç manda ile ıslah projesine girdiklerini belirten Aksungur, hayvanlarda kalitenin, verimliğin artırılması yönünde birtakım çalışmalar yaptıklarını, amaçlarının manda sayısını çoğaltmak olduğunu söyledi.


Çorum’da manda yetiştiriciliği yapan bayanlar tarafından mandacılık üzerine bir kooperatif kurulması yönünde çalışma yapıldığını, Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği olarak da birtakım projeler üzerinde yoğunlaştıklarını bildiren İhsan Aksungur, “manda sütüne ve ürünlerine karşı büyük bir talep var. Ancak elimizde hayvan sayısı çok az. Bu nedenle taleplere cevap veremiyoruz. Bu sorunun çözümü büyük işletmeler kurmaktan, kooperatifçilikten geçiyor. Yakın bir zamanda hem hayvan sayısını kaliteli bir şekilde artıracağımıza, hem de manda sütüne, yoğurduna, tereyağına ve kaymağına olan talepleri rahatça karşılayacağımıza inanıyorum” dedi.

BİRLİKTEN GÜNLÜK 1 TON SÜT İSTENİYOR
Çorum’da sadece Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği’nden günlük 1 ton manda sütü talep edildiğini, birliğe yansımayan talepler ve Çorum geneli dikkate alındığında bu talebin çok daha büyük rakamlara ulaşacağını anlatan İhsan Aksungur, “Çorum’daki üretim ise günlük 500 kilo. Birlik olarak en kısa zamanda süt tankı ve araçlar alarak soğuk zincir kuracağız. Kooperatifin de kurulup faaliyetlere başlamasıyla birlikte mandacılığın gelişeceğine inanıyorum. Yakın bir zamanda günübirlik, taze olarak manda sütü satışlarına, yoğurt, kaymak ve satışlarına başlamak hedeflerimiz arasında” dedi.

MANDA SÜTÜ 4 TL, KAYMAK 55 TL
Şu anda manda sütünün kilosunun 4 TL’den alıcı bulduğunu, manda kaymağının ise 55 TL olduğunu bildiren Aksungur, “manda yetiştiriciliği büyük bir getiri sağlayan sektör. 10 mandası olan bir aile, tıpkı bir fabrikanın sağladığı gelire denk para kazanabilir. 3-5 mandası olan bir aile evini çok rahat geçindirebilir. Üreticilerimizin bu işe ağırlık vermesini istiyoruz” dedi.
Mandanın ineğe oranla çok daha az tükettiğini dile getiren Aksungur, “mandalar kaba yem sever. Bir ineğin yediği yemle 3 tane manda beslemek mümkün” diye konuştu.

SAĞLIK İÇİN MANDA SÜTÜ
Manda sütünün özellikle sarılık hastalığına birebir olduğunu anlatan Aksungur, “manda sütünün yağ oranı yüksektir, buna rağmen kolesterol oranı sıfırdır” şeklinde konuştu.
Manda sütü hakkında bilgiler veren Birlik Başkanı İhsan Aksungur; manda sütünün yağ oranının, sütüne göre iki kat fazla olmasına, protein oranının fazla olmasına ve kolesterol değerinin ise düşük olmasına dikkat çekti.
Aksungur’un verdiği bilgiye göre; sütüyle kıyaslandığında yağ, protein, toplam kuru madde ile kalsiyum ve potasyum gibi daha fazla mineral madde içeren manda sütüne ilgi her geçen gün artıyor.
Manda sütünün sadece lezzet yönünden değil % 58 daha fazla kalsiyum, % 40 daha fazla protein ve daha az kolesterol gibi besleyici yönlerden de sütüne göre daha üstün olduğunu belirten Aksungur; üstün özelliklere sahip manda sütü ve ürünlerini, hak ettiği değer ve ünü bilinmesine karşın, ülkemizde henüz ticari olarak standart üretime geçilemediğini ve sanayi tarafından değerlendirilemediğini kaydetti. Aksungur, “Bunun en önemli nedenleri arasında manda sütünün azlığı ve standart bir üretim teknolojisinin olmaması denilebilir. Fakat manda sütünün üretildiği bölgelerde ev ölçeğinde kısıtlı olarak üretilen manda yoğurdunun diğer yoğurtlara tercih edildiği bilinmektedir” dedi.

UZMANLAR ŞİDDETLE ÖNERİYOR
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şebnem Pamuk, sütün çocuklar ve yaşlılar için son derece besleyici bir gıda olduğunu belirtti.
Manda sütünün, diğer sütlerden belirli bir üstünlüğünün olduğunu dile getiren Pamuk, manda sütünün yaklaşık yüzde 6 civarında yağa sahip olduğu için yağda eriyen vitaminler açısından çok zengin olduğunu söyledi.
Günde bir bardak içilen manda sütünün her türlü besin ihtiyacını karşıladığını ifade eden Pamuk, “Manda sütünün protein, vitamin ve protein oranı sütüne göre daha üstün. Laktoz (süt şekeri) ise manda sütünde daha düşük. Bazı insanlar laktoza alerjik tepki verirler. Bu çocuklar içinde geçerlidir. Manda sütünde laktoz oranı düşük olduğu için büyüklerde ve çocuklarda alerjiye neden olmaz.” dedi.
Manda sütünün yağ oranın diğer sütlerin 2 katı olduğunu belirten Pamuk, “Böyle olduğu için içilen manda sütü vücuttaki enerji miktarını da 2 katına çıkarıyor. Onun için enerji içeceği yerine günde bir bardak manda sütü içilmesini tavsiye ederiz.” diye konuştu.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürler de manda sütünün A vitamini yönünden çok zengin olduğunu söyledi.
A vitaminin gelişmekte olan çocuklar veya vitamin metabolizmasında sıkıntısı olanlar için bulunmaz bir vitamin olduğunu aktaran Gürler, bu yüzden bilhassa gelişmekte olan çocukların manda sütü tüketmesinin çok faydalı olacağını kaydetti.
Manda sütünün farklılığının, manda sütünden üretilen diğer ürünlere de yansıdığını dile getiren Gürler, “Manda sütünden yapılan kaymak, yoğurt, peynir ve ayranın da kendine has faydaları bulunuyor. Manda sütünden yapılan ürünlere lezzetini veren yağ asididir. Manda sütünden yapılan kaymağını sütünden yapılan kaymaktan çok farklı üstün özellikleri vardır.” dedi.

İÇERİĞİ ZENGİN KOLESTEROLÜ DÜŞÜK
Sağlık uzmanlarının verdiği bilgiye göre; manda sütü; diğer sütlerle karşılaştırdığında yüzde 58 daha fazla kalsiyum, yüzde 40 daha fazla protein ve daha az kolesterol içeriyor. Ayrıca manda sütünde doğal antioksidan kaynağı olan E vitamini öncü maddesi alfa tokoferol miktarı ve peroksidaz aktivitesinin diğer sütlere göre 2-4 kat daha fazla olması bu sütten yapılan yoğurt, kaymak ve peynir gibi ürünlerin kalp ve kanser gibi hastalıklarda da yararlı olabileceğini düşündürüyor. Manda sütü, diğer sütlere göre fark edilir biçimde beyazdır. Bunun nedeni mandalarda karotenin A vitaminine dönüşümünün daha yüksek olması. Bu durum A vitamini de yükseltiyor. Sadece sütü değil manda sütünden üretilen peynir, yoğurt, süt tozu da daha beyazdır. Bu yüzden özel kahve üreticileri krema olarak değil manda sütünü tercih eder.

YOĞURDU ANTİYİBOTİK GÜCÜNDE
Manda sütünden yapılan peynir, yüksek protein, yağ, fosfor, kalsiyum içerdiği için çocukların sağlıklı büyümesine katkıda bulunur. Manda yoğurdunda da çok yüksek oranda B12 vitamini bulunmaktadır. Kırmızı et yemeyen ve bazı vejetaryenler için manda yoğurdu sağlıklı bir alternatiftir. Manda yoğurdunda magnezyum, çinko ve B 2 vitamini gibi kanserden kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olan bu mineral ve vitaminler çok yüksek düzeyde bulunur. Manda yoğurdunun mayalandırılması sırasında içerisindeki laktoz karbonhidratının parçalanması sindirimi kolaylaştırır. Laktik asit bakterilerinin ürettiği antibiyotik ve antimikrobiyal maddeler yüksek bağışıklık düzeyi oluşturur. Sağlıklı yaşam için manda sütü, yoğurdu veya peynirinden her gün en az 2 veya 3 porsiyon tüketilmesi tavsiye ediliyor.

KANSERE KARŞI MANDA YOĞURDU
Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim görevlileri, 440 fare üzerinde TÜBİTAK destekli yaptığı araştırma, manda yoğurdunun kolon ve rektum (kolorektal) kanser riskini önemli oranda azalttığını ortaya koydu.
Prof. Dr. İbrahim Demirkan başkanlığında Veteriner Fakültesi’nden öğretim görevlilerinin oluşturduğu ekibin, TÜBİTAK desteğiyle ”farelerde probiyotik yoğurdun ve kefirin kolo-rektal kanser üzerine koruyucu ve sağaltıcı etkilerinin karşılaştırılması” başlıklı bir projeyi yürüttüğü belirtildi.
Araştırma kapsamında, 8 haftalık 440 erkek fare üzerinde çalışma yürütüldüğü, probiyotik yoğurdun ve kefirin kanser oluşmadan önce veya en azından kanserojen maddeye aynı anda maruz kalma döneminde alınmasının, kanser riskini düşürdüğünün gözlemlendiğinin tespit edildiği vurgulandı.
Prof. Dr. Demirkan, ”Çalışmalarda, manda yoğurdu ve L.rhamnosus ile hazırlanan ürünün diğerlerine göre tümörden koruyucu ve tümör oluşumunu önleme etkisinin daha anlamlı olduğu sonucuna varıldı. Bu durum, süt yağının bileşiminde doymuş yağ asitlerinin oranı daha fazla olduğu için, manda yağlarının kıvamı, donma ve erime noktaları ile iyot sayısı sütüne göre bir hayli farklı olmasından kaynaklanabilir. Bu ürün, bazı temel yağ asitleri ve yağda eriyen vitaminleri oldukça yüksek seviyelerde içermesi nedeniyle önemli bir hayvansal üründür. İleride yapılacak çalışmalarda manda yoğurdunun in vitro koşullarda hücre düzeyinde ve moleküler etkileri bakımından incelenmesiyle etki mekanizması aydınlatılmış olacaktır” dedi.

Samsun’un manda sütü markalaşıyor

Kızılırmak Deltası’nda Manda Sütünün Markalaşma Yolculuğu eğitim toplantısı gerçekleştirildi.
Samsun’un manda sütü markalaşıyor
Samsun Haber – Toplantıda manda sütünden üretilen ürünlerinden marka oluşturularak ülke ekonomisine ve çiftçiye katkı sağlaması için yapılması gereken çalışmalar ele alındı. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti ziyaretçi konaklama merkezinde gerçekleştirilen toplantıya, Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer, Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Mehmet Akif Özdemir, Samsun İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birlik Başkanı İsmail Metin, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu(TKDK) Proje Uzmanı Volkan İmren, KOSGEB Samsun İşletme Geliştirme Müdürlüğü KOBİ Uzmanı Alp Arslan, Gıda, Tarım İl Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Hasan Çapkın, İŞKUR Müdürü Yakup Ergenlik ve manda üreticileri katıldı.

Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer yaptığı konuşmada, “Bir çok sulak alanın kendisini kontrol etmesi, sazlıkların kendisini yenilemesi kuşlar ve böcekler için korunan alanlar oluşturması açısından mandaların Kızılırmak Deltası’nda ayrı bir önemi vardır. Mandalar Kızılırmak Deltası kadar ne kadar önemli ise de sulak alanlarda mandalar kadar önemlidir. Çünkü sulak alanlar mandalar için hayati önem taşımaktadır. Manda yoğurdu ve kaymağı tükenmeye yüz tutmuş organik bir servet niteliğindedir. Manda yoğurdu ve sütü, bilinen inek, keçi ve koyun sütünden daha fazla kalsiyum ve iki kat daha fazla proteine sahiptir. Yüzde 60 kalsiyum, yüzde 40 protein içeren manda sütü kolesterol bakımından da oldukça düşüktür. Özellikle son yıllarda organik ürünlere talebin ciddi bir şekilde artması sonucu talepleri karşılama adına önemli bir pazar ve iş kolu oluşturmaktadır. Özellikle süt, yoğurt ve kaymak gibi ürünlerin organik marka halinde etiketlenmesi, gıda güvenliği açışından şekillendirilmesi ve hak etmiş olduğu fiyat aralığında pazar bulabilme olanakları araştırılmalıdır. Deltada en önemli sorunlarımızdan biriside markalaşma ve fiyat konusunda önemli pazarlara önemli bir pay alabilme sorunudur” dedi.

Bölge Müdürü Kılınçer’in konuşmasının ardından proje uzmanları tarafından markalaşmanın önemi, TKDK hibe ve destekleri, KOSGEB hibe ve destekleri, girişimcilik ve Gıda, Tarım ve Bakanlığı hibe destekleri konucunda manda üreticileri bilgilendirildi.