Kartal Kimya

Türk hayvancılık, yem ve gıda sektörlerinin tanınmış şirketlerinden olan Kartal; kuruluşundan bu yana her geçen gün artan temposu, en iyi hizmet veren, dürüst, kaliteli ve güvenli bir firma olma ilkesiyle uzun yıllardır katkınıza katkı sağlamaya devam ediyor.
Nasıl Başladık
Üretimini akademisyen ve uzman yöneticiler denetiminde, bilimsel yöntemler ve en son teknolojiler ile gerçekleştiren Kartal; ürünlerini ülkemizin değişik bölgelerinde kurum ve kuruluşlarla her an beraber olan ziraat mühendisleri, veteriner kadrosuyla sektörün hizmetine sunuyor.


1985
İlk Heyecan
2001
Seri Tam Otomatik Üretim Tesisi
2008
İlk İhracat
2015
Daha Güçlü & Yenilikçi
Hakkımızda
Kartal Kimya, hayvan sağlığı ve yem katkıları alanında Türkiye’de sektörün önde gelen şirketidir. Yüksek kalitedeki yem katkılarımız ve özel olarak hazırlanmış çözüm odaklı premikslerimiz, yerel ve uluslararası tüketicilerimiz için besin kaynağıdır.Kartal 1985 yılında, ilk üretim fabrikası ile beraber Maslak’ta kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana finansal gücü, üretim kapasitesi, vizyonu, girişimci yapısı ve inovatif ürünleri ile hayvan sağlığı ve yem katkı sektörünün en önemli oyuncusu olmuştur.
Kartal bugün Gebze Organize Sanayi Bölgesinde, temelleri 1995 yılında atılmış olan, Türkiye ve Avrupa’nın en modern üretim tesisine sahiptir. Kartal kimya ürünlerinin inovatif ve yüksek kalitede olmasının fiziksel sebebi, Bühler firması tarafından inşa edilmiş üretim fabrikamızdır.
Kartal ’da ürettiğimiz ürünlerin kalite standardını kontrol edebilmek için kendi bünyemizdeki laboratuvarda analizler yapıyoruz. Kalite kontrolü için Kartal Kimya laboratuvarında, her seri ürünün 1500 kg’ında 6 kez test ediyor, analizi yapılan her numunenin bir eşini, bir yıl süre ile saklıyoruz.
Kartal yüksek kaliteli premiksler üretmek için, üst düzey ham maddeler üreten firmalarla uzun yıllardır beraber çalışmaktadır. Kendi markamız altında, hayvan sağlığı ve üretimine katkıda bulunan ve premiksler üretmek, Türkiye hayvansal ürün üretiminde değer kalıcı bir yaratmak için odak noktamızdır.
Bizler Kartal Kimya olarak, ekonomi, çevre ve toplumun tüm eksenlerinde gelecek nesillere karşı sahip olduğumuz sorumluluğun farkındayız. Bu bilinci kurumsal değerlerimiz ve dürüst ilkelerimizle sürdürülebilir ve güvenilir bir gelecek çizerek yansıtıyoruz.
Misyonumuz
Yenilikçi yaklaşımımız ve üst düzey teknolojik alt yapımız ile sağlıklı, güvenilir ve yüksek kalitede ürünler üreterek müşteri memnuniyetini sağlamak.
Vizyonumuz
Kalitesi kanıtlanmış ürünlerimiz ile Türkiye ve Avrasya hayvan sağlığı ve yem katkı sektöründe lider olmayı hedefliyoruz.

KARTAL KİMYA GENEL MÜDÜRÜ SAYIN KARTAL KANAT İLE KEYİFLİ BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Kartal Kimya Genel Müdürü Sayın Kartal Kanat ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Kartal Kimya’nın gelişim sürecinden, bulunduğu konumdan ve yem katkı sektöründeki önemli payından bahsettik.

Okurlarımıza kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Babam ile beraber çocukluğumdan beri bu işin içinde olduğumdan 1991-95 yılları arasında Amerika’da Illinois Institute of Technology’de Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdim. Fabrikanın üretim bölümü odaklanılması gereken en önemli bölüm olduğundan, kendimi bu konuda geliştirmek istedim ve 1996 yılında International American University’de Endüstri Mühendisliğini bitirdim. Kartal Kimya’da üretim bölümünün teknik direktörlüğü ile işe, işin mutfağında başladıktan sonra yönetimsel bilgilerimi geliştirmek için Yeditepe Üniversitesi’nde MBA yüksek lisansı yaptım. Çalışma hayatıma Kartal Kimya’da başladım ve şirketin Genel Müdürü olarak devam etmekteyim.

Kartal Kimya’nın kuruluşundan günümüze dek yaşadığı gelişim süreçlerinden bahsedebilir misiniz?

Kartal Kimya, 1985 yılında babam Yusuf Kanat tarafından kurulmuştur. Kuruluş amacı, ülke ekonomisine yerli bir firmayla katkı sağlamaktır. Bu noktada, Yusuf Bey’in kariyerinden biraz söz etmek istiyorum. Yusuf Kanat, yem katkı sektörüne 1969 yılında Roche firmasında Laboratuvar bölümünde başlamıştır. 1972 yılında, Türkiye’de ilk kez Veteriner İlaç, Aroma ve Yem Katkı departmanını Roche içinde kurmuş ve 1984 yılında emekli olana kadar bu bölümün yöneticiliğini yapmıştır. 1985 yılında, bu bilgi birikimini Türk hayvancılığının gelişimine katkı sağlamak için kullanmayı amaç edinerek Kartal Kimya’yı Levent Oto Sanayisi’nde kurmuştur. 1990 yılında, hızla büyüyen firma kadrosuna bağlı olarak ofis bölümünü Maslak’a taşımıştır. Ancak Avrupa teknolojileri ve yem katkılarındaki kaliteyi artırarak hayvancılığımızın gelişimini hedef edinen Yusuf Kanat, 1995 yılında, çok büyük bir yatırım ile Avrupa ve Türkiye’deki en yüksek teknolojiye sahip olan üretim tesisimizi bugün bulunduğu Gebze Organize Sanayisi’nde yeniden inşa etmiştir. Hemen ardından, ofis ve üretim birimlerinin birlikte çalışmasının avantajlarını değerlendirerek, 2000 yılında ofisi de bu araziye taşımıştır. Kartal Kimya ile birlikte Yusuf Kanat Türkiye’yi ilk kez amino asitler, antioksidiyaller ve enzimlerle tanıştırmıştır. Bugün, hâlâ hatıra olarak, ilk fabrikamızın önemli bölümlerini fabrikamızın içinde müze gibi muhafaza etmekteyiz.

Ürünleriniz nelerdir ve ürün çeşitliliğiniz ne gibi ihtiyaçlardan doğmuştur?

Kurulduğu günden bu yana finansal gücü, üretim kapasitesi, vizyonu, girişimci yapısı ve inovatif ürünleri ile hayvan sağlığı ve yem katkı sektörünün en önemli oyuncusu olmuştur. Türkiye’nin en büyük ve en ileri teknolojisine sahip üretim fabrikası ile Balkanlar ve Orta Doğu’nun en iyisidir. Kartal Kimya’da fabrikamız tamamen Bühler tarafından son teknoloji ile inşa edilmiştir. Mikrodozajlama, ürün izlenebilirliği, full otomatik paketleme, kraft torbalar, kalite kontrol laboratuvarı sistemleri ile ISO 9001, ISO 14001, FAMI-QS sertifikalarına sahiptir. Kartal Kimya’nın yem katkılarından oluşan ürün yelpazesinde; tüm hayvan türleri için ve mineral premiksleri, suda çözünen vitamin ve mineral premiksleri, renklendiriciler, antikoksidiyaller ve koruyucular, prebiyotik ve prebiyotikler, enzimler, toksin bağlayıcılar, antioksidanlar, aminoasitler, çiftlik çözüm ürünleri grubu, veteriner ilaçlı premiksleri, fitoterapötikler ve doğal bitkisel premiksler bulunmaktadır.

Yüksek kaliteli premiksler üretmek için ne gibi aşamalardan geçiliyor? Premikslerin hayvan sağlığına olan etkilerini nasıl tanımlarsınız?

Kartal Kimya, bugün Gebze Organize Sanayi Bölgesinde, temelleri 1995 yılında atılmış olan, Türkiye ve Avrupa’nın en modern üretim tesisine sahiptir. Kartal kimya ürünlerinin inovatif ve yüksek kalitede olmasının fiziksel sebebi, Bühler firması tarafından inşa edilmiş üretim fabrikamızdır. Kartal Kimya, üretimini tam otomatik sistem ile yapmaktadır. ve mineral ham maddelerinin bulunduğu büyük ve orta ölçekli siloların yanı sıra Türkiye’de ilk olarak Kartal Kimya bünyesinde bulunan mikrodozajlama ünitesi ile çok hassas vitamin ve katkı gruplarında 200 grama kadar tartım yapabilmekteyiz. Premiksler, tartım sürecinden paketleme sürecine kadar olan prosesin her aşamasında kontaminasyona uğramadan, %100 homojenizasyon ile paketlenerek sevkiyat sürecine hazırlanır. Üretim tesisimiz ve laboratuvarımız ziyaret etmek isteyenlere her zaman açıktır. Modern hayvan beslenmenin temel amacı hayvanların yeterli, dengeli ve güvenilir yemlerle beslenmelerini sağlamak ve insanlar için de güvenilir hayvansal gıdalar üretmektir. Bu amaca yönelik olarak hayvan yemlerinde yaygın olarak yem katkısı ve premiksler de kullanılmaktadır. Önceleri hayvanların et, süt, yapağı, kıl, tiftik ve yumurta üretimi için rasyonlara düşük düzeylerde katılan, doğal bir yem ve yapay olarak elde edilen bir besin maddesi dışında kalan maddelere yem katkı maddesi denilmiştir. Daha sonra ise konunun uzmanları tarafından katkılı yemler; vitaminler, mineraller, aminoasitler, protein ekstreleri ve azot kaynağı oluşturan maddelerce zenginleştirilmiş, yemin kalitesini düzeltmeye yönelik olarak aroma düzeltici, iştah açıcı maddeler ile bitki özleri katılmış, üretim ve depolama aşamalarında bozulmayı önleyebilecek şekilde antioksidanlar ve küflenmeyi engelleyici maddeleri içeren, üretim aşamalarında teknolojik uygulamaların bir gereği olarak bağlayıcı, stabilizatör, emulgatör, topaklanmayı önleyici ve benzeri maddeler kullanılarak hazırlanmış karma yem çeşitleri katkılı yemler olarak nitelendirilmiştir. Ülkemizde daha çok yemin daha fazla ürüne dönüşmesi ve verimli kullanılması bağlamında yem üreticileri daha fazla uygun yem katkı ve premiksleri kullanılmaktadır.

Ürettiğiniz ürünlerin kalite standartlarını kontrol etmek için hangi faaliyetleri sürdürüyorsunuz?

Kartal Kimya’da ürettiğimiz ürünlerin kalite standardını kontrol edebilmek için kendi bünyemizdeki laboratuvarda analizler yapmaktayız. Kalite kontrolü için Kartal Kimya laboratuvarında, her seri ürünün 1500 kg’ında 6 kez test ederek, analizi yapılan her numunenin bir eşini, bir yıl süre ile saklamaktayız. Her üretimden numune alınarak etiket değerlerine uygunlukları, istenmeyen maddelerin limitlerinin altında olup olmadığı ve vitaminlerin stabilite testleri, ürünün homojenizasyon testleri yapılarak performans değerlendirme kriterleri oluşturulur. Gelen her hammaddenin speklere uygunlukları analiz edilirek, ürünlerin ve ham maddelerin kalitesi, standartlarına göre değerlendirilir.

Ürünlerinizin numuneleri 1 yıl boyunca saklanıyor, burada asıl amaç nedir?

Müşterilerimizden gelen şikayetleri ve hayvanlar üzerindeki olası etkilerinin incelenmesi için şahit numune olarak saklıyoruz.

Ürünlerinizin pazardaki payını ve kalitesini nelere bağlıyorsunuz?

Yenilikçi yaklaşımımız ve üst düzey teknolojik alt yapımız ile sağlıklı, güvenilir ve yüksek kalitede ürünler üreterek müşteri memnuniyetini sağlamayı kendimize misyon edinmiş bir firmayız. 1985 yılından bu yana, yem katkı sektörünü yönlendiren bir firma olduk. Bunun en önemli sebebi, Yusuf Kanat’ın hem ürünler konusundaki teknik bilgisinin tecrübeler sonucu müthiş bir birikime ulaşmış olması hem de yem katkısını Türkiye’de kullandıran ilk duayenlerden olmasıdır. Yem katkı sektöründe bugün önemli düzeylerde görev yapan hemen herkese bir şekilde dokunmuşluğu bulunmaktadır. Üretim fabrikamızın Türkiye’de hâlâ eşi olmayan bir teknoloji ile üretilmiş olması, üretim kalitemizin üst seviyede olmasına destek olmaktadır. Ancak şunu da eklemek gerekir, premikslerimiz hayvan besleme konusunda uzman çalışan kadromuzla ve yıllara dayanan deneyimler sonucunda oluşturulmuştur. Bir elementin yüksek miktarı, diğer bir elementin eksikliğine neden olabilir. Bu nedenle, ancak doğru oranlarda karıştırılmış bir premiks kullanılması olumlu sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır. Son yıllarda yem katkı alanında global çapta markalaşmış büyük oyuncuların hemen hepsi, Türkiye’de kendi genel merkezleri ile pazara dahil olmuş durumdadır. Pek çok firma yabancı markalara satılmış, bir kısmı da bu markaların kanatları altına girmiştir. Kartal Kimya, bugün de tamamı Türk yatırımlı bir firmadır ve 32 yıldır daima pazardaki ilk 3 şirket arasında yer almıştır.

Ürünlerinizin ihracatını en çok hangi ülkelere yapıyorsunuz ve neleri göz önüne alarak ihracatı gerçekleştiriyorsunuz?

Kartal Kimya, tüm ihracat operasyonlarını Gebze merkezden yönetmektedir. Kavimix markamız ile 2010 yılından beri aktif olarak ihracat yapmaktayız. Politik ya da kişisel sebeplerle bazı yıllarda ihracat yaptığımız ülkeler değişiklik gösterse de Avrasya ülkelerine ihracat yapmaktayız. Ancak en yoğun çalıştığımız bölge Türki Cumhuriyetleri’dir.

Sahip olduğunuz kalite belgeleri nelerdir? Yem ve gıda güvenliği ilkesi için kalite belgelerinin önemini nasıl tanımlarsınız?

Sahip olduğumuz belgeler ISO9001, ISO14001, Fami- Qs belgeleridir. Bu belgelerin amacı; Kaliteden ödün vermeden güvenli yem üretimini esas alarak el değmeden kapalı sistemle haccp ve hijyen kurallarına uyarak, ölçümler yapılmasını sağlayarak, yem zincirine giren katkı maddeleri, premikslerin kalitesinin bozulmasına neden olabilecek riskleri azaltmak ve bunun yüksek bir standart düzeyinde olmasını sağlamaktır.

Gelecek nesiller adına çevre politikalarınız nelerdir?

Kartal Kimya Üretim Tesisi, sürdürülebilir atık yönetimi politikaları, çevreye saygılı çalışmaları ve bu konuda yaptığı yatırımlar kapsamında aldığı “Çevreci Tesis Ödülü” ile çevreye ve sürdürülebilir yaşama verdiği önemin altını bir kez daha çizmiş oldu. ISO-14001 Çevre Yönetim Sistemi Sertifikasına, ISO-9001, FAMI-QS ve Çevre İzni Belgesine de sahip olan Kartal Kimya, satın alma sürecinden piyasaya sürülen ürünlere kadar her aşamada çevresel etkilerini kontrol altında tutuyor. Çevrenin korunması için uyguladığı sürdürülebilir atık yönetim politikaları ile öncelikle atıkların kaynağında azaltılmasını hedefleyen şirket, kaynağında ayrı toplanan atıkları uygun yöntemlerle geri kazanarak atıkların bertaraf edilmesini sağlıyor.

Yeni projelerinizden ve kullanmayı hedeflediğiniz yeni teknolojilerden biraz bahsedebilir misiniz?

Gelişen üretim teknolojilerini takip etmek ve uygulamak öncelikli yatırım planımızı oluşturmaktadır. “Fabrika var, nasılsa üretiyoruz da” demiyoruz asla. Örneğin, paketlemede teknoloji mi değişti, hemen yenisine adapte ediyoruz. Bu sayede “son teknoloji” sözümüzün arkasında durabiliyoruz. Laboratuvar ekipmanlarımız ise bir diğer yatırım alanımız. Kalite konusundaki hassasiyetimizi laboratuvarımızda görebilirsiniz. Kartal Kimya’da ürettiğimiz bütün ürünlerin kalite kontrolünü kendi laboratuvarımızda, her seri ürünün 1500 kg’ında 6 kez test ediyoruz. Analizi yapılan her numunenin bir eşini de bir yıl süre ile saklıyoruz. Örneğin laboratuvarımıza en son eklediğimiz ICP-OES cihazı ile premiks ve minerallerin içinde bulunan bütün elementleri ve ağır metalleri, ppb düzeyinde analiz ediyoruz.

Bu yıl, çözüm ürünlerine odaklanmış durumdayız. Dünyadaki trendler, ilaç kullanımını azaltarak hayvanları doğru ve koruyucu beslemeye yönelik gelişiyor. Bu nedenle, sıklıkla karşılaşılan rahatsızlıkları, besleme ile önlemeye yönelik pek çok çalışmamız var. Örneğin, Karbio markamız, çiftlik hayvanlarına yönelik çözüm ürünlerimizin ilk grubu. Çiftlik hayvanlarında sık karşılaşılan, ayak hastalıkları, sıcak stresi, trans dönem beslemeleri gibi özel durumlar için geliştirdiğimiz formüller. Daima inovatif ürünler sunmak, gelecek için olmazsa olmaz hedefimiz.

RÖPORTAJLAR BOSTİK PAZARLAMA MÜDÜRÜ SAYIN SUNA AYVAZOĞLU İLE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK. 12 DAKİKA GÖRÜNTÜLENME: 251
Bostik

Bostik Pazarlama Müdürü Sayın Suna Ayvazoğlu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Ayvazoğlu, Bostik’in inovasyon ve Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilgi verdi.

Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Grafik Tasarım bölümünden 1996 yılında mezun oldum. İş hayatıma reklam ajansında, önce grafik tasarımcı olarak başlayıp, daha sonra da sanat yönetmeni olarak devam ettim. Bu arada halkla ilişkiler konusunda London Scool of PR’dan bir eğitim aldım. Ardından yaklaşık 8 yıl Çuhadaroğlu Holding’de Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yaptım ve 2006 yılından bu yana da Bostik’te Pazarlama Müdürü olarak çalışmaktayım. Evliyim ve iki çocuk annesiyim.

Bostik’in kuruluş süreci ve günümüzdeki yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Bostik seneye 130 yaşında olacak. Tarihine bakacak olursak çok büyük satın almalar ve birleşmeler yapmış ve yeniliklere de imza atarak dünya çapında büyümüş olan Bostik, 2017 yılında Arkema tarafından satın alınmıştır. Bostik, endüstriyel üretim, inşaat ve tüketici pazarlarında önde gelen küresel yapıştırıcı uzmanıdır. Bir asırdan fazla bir süredir, insanların yaşamlarında karşılaştıkları güçlüklere, daha akıllı ve uyumlu yenilikçi yapıştırıcı çözümler geliştirmektedir. Beşikten mezara, evden ofise, Bostik akıllı yapıştırıcıları her yerde bulunabilir. Şirket, 2 milyar Euro’luk cirosu ve 6 bin çalışanıyla 50’den fazla ülkede faaliyette bulunmaktadır. Türkiye’ye girişini de sektöre adını veren markamız Çekomastik’i satın alarak 2005 yılında yapmış ve Çekomastik Kimya San. ve Tic. A.Ş. olarak yapılanmıştır. 2008 yılında Tekbau A.Ş.’yi de bü nyesine katarak yapı sektörü ne yön veren ürün gamını daha da zenginleştirmiştir. Günümüzde, Türkiye’de tek firma olarak, Bostik Kimya San. ve Tic. A.Ş. olarak devam etmekteyiz. Bostik Türkiye de, yapı ve endüstri sektöründe sızdırmazlık, yapıştırıcı ve yapı kimyasalları alanlarında çok güçlü bir marka olmakla beraber çok geniş bir ürün portföyüne sahiptir. Bostik’in, İnegöl ve Çorlu’da birer üretim tesisi bulunuyor.

Bostik başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Bostik’in ürün, marka ve hizmetleri nelerdir?
Dünya çapında üç alanda yani “Son Tüketici (Hijyen), Endüstri ve Yapı” alanlarında hizmet verirken Türkiye’de sadece endüstri ve yapı alanlarında yapıştırıcı, yalıtım ve yapı kimyasalları sunmaktayız. Yapı alanını biraz daha açacak olursak, ağırlıklı olarak cephe sektörü ve inşaatın tüm alanları için sızdırmazlık ve yapıştırıcılar, su yalıtımı ve zemin çözümleri (hazırlık ve çeşit yüzey yapıştırıcıları) ve bunların dışında seramik derz ve yapıştırıcıları, ısı yalıtımı ve teknik harçlar ile bir inşaat için A’dan Z’ye ihtiyacınız olabilecek her şeyi kapsayan çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz.

Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Yurt içinde ve yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
Satışlarımızı yurt içi ve proje ağırlıklı olmak üzere bayilerimiz kanalıyla gerçekleştirmekteyiz. Su yalıtımı ve teknik harçlar ile sızdırmazlık ve yapıştırıcılar yoğunlukta olmak üzere tüm gruplarımızı değişik sektörlere bayilerimiz aracılığı ile ulaştırmaktayız.

İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Bostik firması olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Müşteri ve tedarikçilerle süregelen iş birliğimiz, pazarın ihtiyaçları konusunda bize bilgi veriyor. İnovasyon stratejisi, 3 önemli amaçla desteklenmektedir. Bu amaçları; işlevsel değeri olan yapıştırıcıların tasarlanması, ve çevre üzerindeki etkilerin azaltılması ve ilave faydalar sağlayan yeni uygulamalar için yapıştırıcıların geliştirilmesi olarak gösterebiliriz. Bunun için Fransa’da “Akıllı Ev (Smart House)” yaratıldı. Akıllı Ev, test etmek, doğrulamak ve inşaat alanında yeni çözümler geliştirmek üzere tasarlandı. Bu eşsiz ev konsepti ile Bostik, malzeme ve enerji verimliliği konularındaki know-how’ı gerçek bir hayat gösterisine dönüştürmeyi hedef edindi.

1985’ten bu yana “Çiftlikten Sofraya”
MÜŞTERİ ODAKLI
İç ve dış müşterilerimizin değişen ihtiyaç ve beklentilerini aşan kalitede hizmet sunarız. Müşterilerimizin daima yanında yer alır, sorunlarını dinler, anlamaya çaba gösterir ve etkin çözümler öneririz.Müşterilerimizle ilişkilerimiz uzun vadeli ve kalıcıdır.
YENİLİKÇİ
Ürün ve süreçlerimizin müşterilerimiz ve kurumumuz için daha verimli hale getirilmesi için her türlü öneriye açığız. Yeni fikir, yaklaşım ve teknikleri sürekli takip eder, değerlendirir ve uygun olanların gerçekleştirilmesini teşvik ederiz.
BİLİMSEL
Faaliyette bulunduğumuz sektörlerdeki gelişmeleri takip eder, ürünlerimizi bilimsel ölçütlere uygun olarak pazara sunarız.
GÜVENİLİR VE ÖNCÜ
Çalışma sistemimiz, kaliteli ürünlerimiz ve müşterilerimize verdiğimiz değerin bizi güvenilir kılacağına ve tercih edilmemizi sağlayacağına inanırız. Bilimsel yaklaşımlarımız ve kullandığımız yeni teknolojilerle rakiplerimize örnek oluruz, takdir ediliriz.
ÇEVREYE VE ÇALIŞANA DUYARLI
Çalışanlarımızın güvenliğine, insan sağlığına, topluma ve ekolojik çevreye karşı duyarlıyız. Ürünlerimizin ve üretim süreçlerimizin çevreye ve çalışanlarımıza karşı olumsuz etkisini en aza indirecek tüm çalışmaları büyük bir titizlikle yürütürüz.
YASALARA UYAN VE ETİK
Kanunlara ve yasal düzenlemelere titizlikle uyarız, toplumun ihtiyaçlarına ve etik değerlerine önem veririz.

Amacımız;
Müşterilerimizin talep ettikleri ürünleri, standartlarına, şartname ve sözleşmelerine uygun olarak, sürekli gelişim ilkesi doğrultusunda, mümkün olan en iyi teknolojileri kullanarak, çevreyi, üretici ve tüketici sağlığını koruyarak en az hatayla ve tam zamanında üretmek, ilgili tüm yasal mevzuat ve yönetmeliklere uymak, müşterilerimizin memnuniyetini arttırmak, firma itibarının ve karlılığının daha da arttırılmasını sağlamaktır.
Bu amaçla,
her türlü faaliyetimizi kapsayan, değişen piyasa koşullarına, yasalara mevzuatlara ve müşterilerimizin gelişen ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde etkinliğini devamlı geliştirecek olan, çevreye, üretici ve tüketici sağlığına olabilecek riskleri azaltmayı hedefleyen ISO 9001, ISO 14001, FAMI-QS Sistemleri uygulanır.
Biz;
Kartal Kimya San. Ve Tic.A.Ş. olarak, bu politikada belirtilen ilkeler çerçevesinde çalışarak, işlerimizi yöneteceğimizi, gerekli kaynakları ayıracağımızı, yönetim sistemleri ile ilgili çalışmaları görevimizin önemli bir parçası olarak kabul edeceğimizi ve çalışma arkadaşlarımızı da bu yönde teşvik edeceğimizi, yaptığımız işlerde tüm Yönetim Sistemlerimizin kurallarına uyacağımızı çevre kirlenmesinin önlenmesi ve atıkların azaltılması yönünde çalışacağımızı ve çalışma arkadaşlarımızın da bu kurallara uymasını sağlayacağımızı taahhüt ederiz.

İş Sağlığı ve Güvenliği alanında 2012 yılında başlayan mevzuat değişiklikleri bugün hala devam etmektedir. Çalışanlarımızın ve güvenliğine verdiğimiz önemin yanı sıra mevzuatlara uyum prensibimiz doğrultusunda kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu, çalışmalarını bu yılda da geliştirerek sürdürmüştür.
Şirketimizde kurul işleyişi ile şirket genelinde uygulamaları düzenli olarak gözden geçirmek, gerekli geliştirme ve yaygınlaştırma çalışmalarını gerçekleştirmek, şirket içerisinde geliştirilen iyi uygulamaların benimsenmesini ve yüksek iş güvenliği standartları belirlenmesini sağlamak hedeflenmektedir.
Bu hedefler çerçevesinde Kartal Kimya, alanında uzman bir şirketten destek alarak, İş Sağlığı ve Güvenliği toplantıları, seminer ve eğitimler artarak devam etmiştir.

Yusuf KANAT
Genel Müdür

Bir Lesaffre kuruluşu olan Phileo’nun Türkiyedeki tek distribütörü 2003 yılından beri Kartal Kimya’dır.
Phileo, maya ve maya ekstraktı konusunda dünyanın en önemli üretici ve işleyicilerinden olan LeSaffre Group’a ait bir hayvan sağlığı departmanıdır. LeSaffre ve Kartal Kimya’nın işbirliği 15 yıldır gittikçe kuvvetlenerek devam etmektedir.
LeSaffre 1853 yılında Kuzey Fransalı bir aile tarafından kurulmuştur. Tarihi boyunca mayaya ve bu alandaki inovasyonlara odaklanmıştır.
LeSaffre bugün sizlerle dünyada ki 7700 organizasyonu ve 12 üretim fabrikası ile global bir firma olarak 160 yıllık deneyimini ve bilgi birikimini paylaşmaktadır.
Beslenme ve sağlığın kesiştiği noktada çalışıyoruz…
Hayvan sağlığı ve performansı ile ilgili bilimsel çalışmalara dayanan ve kanıtlanmış bilgileri geleceğe taşımak istiyoruz.
Yemden yararlanmayı arttırmak ve daha iyi bir performan sağlamak için sindirilebilirlik ve biyoyararlanım üzerine yaptığımız çalışmaları geliştiriyoruz,
Sürdürülebilirliği veya kaynakları kısıtlı olan yemler için etkin maliyette beslenme alternatifleri üretiyoruz,
Bakteriyel toksinlerin ve mikotoksinlerin sebep olduğu riskleri engellemek için bağlayıcı ve detoksifiye edici özellikler geliştiriyoruz,
Sindirim sistemini düzenleyerek, immun yanıtın güçlenmesini sağlıyoruz,
Antibiyotikler gibi direnç oluşturmadan, patojenlerin gelişimini baskılayarak azaltmak için çalışıyoruz,
Hayvanların fizyolojik sistemleri üzerinde ki optimal dengeleri koruyoruz.

Manghebati SAS, 23 yıldır bitkilerden kendi yöntemleriyle ekstrakt yaparak %100 doğal yem katkıları üreten 23 yıllık bir firmadır. Manghebati’nin kurucusu olan David Manghebati firmaya ait özel ekstraksiyon ve maserasyon yöntemlerini geliştirerek, yemlerde biyoyararlanımı arttıran, koruyucu etki sağlayan, sinerjik etkileri ile antibakteriyel etki gösteren yem katkılarını bizlere sunmaktadır.
%100 doğal bitkisel yem katkıları konusunda Manghebati ile işbirliği yapmaktayız.

Üretim tesisi 1980’li yıllarda İspanyol bir firmaolan Cegasa tarafından kurulmuştur. 90’lı yıllara kadar akü endüstrisi için Elektrolitik Mangan Dioksit tedarik ederken 90’lardan sonra Doğal Mangan Dioksit tozu ve Gıda Kalite Manganlı Oksit ve Manganez Sülfat Monohidrat üretimine başladı.
2007 yılında üretim tesisimiz GeMn LLC tarafından satın alınmıştır. Bu tarihten sonra firma tüm yatırımlarını ürün kalitesini arttırmak ve üretim kapasitesini arttırmak üzerine yapmıştır. Bugün şirketimiz çok büyük miktarda toz halde Mangan Oksit (MnO)ve doğal Manganaz Dioksit (MnO2) üretimi yapmaktadır.
Gelecekte;
Mangan Sülfat Monohidrat, Mangan Nitrat, Mangan Karbonat ve diğer Mangan Oksit türevlerinin üretimi için metotlar geliştirilmektedir.

Süt Tozu (yağlı, yağsız)  Sütün ısıl işlemlerle kurutulması sonucu sadece içinde katı maddeler kalır ve buna süt tozu denir.
Kurutma işlemi sayesinde, diğer süt ürünlerine göre daha uzun bir raf ömrü vardır ve saklama-depolama şekli diğer süt ürünlerine göre daha kolaydır.

Özellikleri
Süt tozu suda çözünebildiği için direk tüketiciye satılıyor. Süt tozuna 1’e 9 oranında su eklemekle, normal süt kıvamında bir ürün elde edilebiliyor. Süt temininin ya da süt saklamanın zor olduğu yerlerde süt tozu tüketimi tercih ediliyor.
Süt tozu, sütle aynı aromayı verdiği, ama süt kullanmaktan daha ucuza geldiği için, süt kullanılan sektörlerde çoğu zaman süt tozu tercih ediliyor. Ayrıca saklanma koşullarının elverişliliği, ürünün bozulması durumunun olmamasından süt tozu tercih ediliyor.
İşlemlerinde, ürün kalitesi için, sıvı sütün ürünü çok inceltmesini istenmediğinde süt tozu katılıyor.
Bebek mamalarının üretiminde süt tozu etkindir.
Hazır çorba gibi kurutulmuş hazır ürünlerin içeriğini hazırlamakta süt tozu kullanılmaktadır.
Hayvanlar için hazırlanan çoğu mamaların içine de süt tozu katılmaktadır.
Kahve kremalarının içeriği süt tozundan faydalanılarak yapılır.
Süt tozu yoğunluğunu arttırmak amacıyla %1-2 oranında pastörize olmuş süte katılıyor. Ayrıca dondurma, şekerleme, peynir, gibi süt kullanılarak üretim yapan çoğu işletmede süt tozu kıvamlaştırıcı olarak rol almaktadır.

Laktoz  Normal olarak, susuz laktoz miktarı, kuru maddede ağırlıkça %99′ dan az olmayan peyniraltı suyundan elde edilen ve susuz formda veya bir molekül kristalizasyon suyu içeren veya her iki formun karışımı şeklinde olabilen sütün doğal bir bileşenini ifade eder.

Kullanım Alanları:
Bebek mamalarında
Şeker yerine tatlandırıcı olarak
Fırıncılık ürünlerinde
Süt ürünlerinde
Diabetikler için tatlandırıcılarda

Peynir Altı Suyu Tozu (PST, DPST 50%, 70%)  Peyn?r altı suyu (whey) tozu, p?ynir oluşumu sırasında, çökeltiden süzül?r?k elde edilen sıvının ısıl ?şlemlerle toz haline get?r?lmes?nden elde edilir. Peynir yapımında b?r yan ürün ol?n peynir altı suyu; laktoz, min?ral maddeler, vitaminler, proteinler ve az m?ktarda süt yağını iç?rm?kt?dir. Bunların içinde peynir altı suyu proteinleri, en önemli kısmı oluşturmaktadır. Peynir altı suyu pr?teinlerinin diğer proteinlere göre üstün tarafı, sadece biyolojik değer? d?ğil, a?nı zamanda sülfür içeren aminoasitleri yüksek oranda içerme?idir.

Gıdalardaki peynir altı suyu proteinlerinin temel fonksiyonu, besleyici azotu ve aminoasitleri sağlamış olmasından kaynaklanmaktadır. Bu proteinler alfa laktalbumin, beta laktobumin, immunoglobulin, laktoferrin v? albümin.
Özellikleri
Depolama koşulları serin, kuru, kokusuz, 10- 45°C’de, bağıl nem % 65 ‘in altında hava ile temas etmediğinde 12 aydır.

MPC %85  Süt proteini konsantresi, doğal sütün birkaç süreçten geçmesiyle elde edilir ve doğal yapıda kazein ve whey proteinleri içerir. Protein konsantrasyonun derecesi, protein, laktoz ve mineral seviyesini belirler. Özellikleri: Süt proteini konsantresinin standart özellikleri olmadığı için, ticari olarak ürünler %42 ile %85 protein seviyesi aralığındadırlar. Protein seviyesi yüksek olan süt proteini konsantrelerinde, karbonhidrat içeriği düşüktür ve çok az miktarda laktoz içerir ve verdiği enerji ortalama 360kcal/100g’dır. Süt proteini konsantresi beyaz ile açık krem rengi arasında bir renkte ve toz yapıdadırlar. Raf ömrü yaklaşık bir yıldır. Tavsiye edilen depolama ve saklama koşulları; 25°C’de, bağıl nemi %65 olan, kokusuz ve serin bir ortamdır. Açıldıktan sonra, hava ile teması olduktan sonra, bir ay içinde tüketilmelidir.

Son Kullanılan Kelimeler